Dişleri ağızda tutan ve besleyen dokular diş etleri ve alveol kemiğidir. Bu dokulardaki hastalıklar, dişler çürüksüz ve sağlam olsalar dahi diş kaybına sebep olabilir. Dişeti hastalıklarının en fazla rastlanılan çeşidi kronik dişeti iltihabıdır. Bu durumun kontrol altına alınmaması ve çevre dokulara da yayılması periodontal hastalık olarak adlandırılır. Diş eti hastalıklarının en önemli etkeni iyi fırçalamama sonucunda oluşan yiyecek birikimidir. Bu birikintiler mikrobik aktivite sonucunda dokuları yıkan artık maddeler olarak ağız ortamına salınır ve hem çürüklere hem de dişeti iltihaplarına yol açar.
Sağlıklı diş eti, gülkurusu pembe renkli ve sert kıvamlıdır. Kimi insanlarda, diş etlerinde koyu renkli pigmentasyonlar da görülebilir. Bu durum zararlı ve tehlikeli değilse de estetik olarak hoşa gitmeyebilir. Dişeti hastalığının ilk safhaları gingivitis olarak adlandırılır ve genellikle diş eti kanamaları ile görülür. Ağız kokusu da bu tabloya eşlik eder. Bu dünyada en sık görülen hastalıklardan birisidir. Hastalar daha çok diş fırçalarken kanama görseler de çok üzerinde durmazlar ve şikayetçi olmazlar. Bu safhada hastalığın tedavisi oldukça basittir. Hekim tarafından yapılacak olan diş eti temizliği ve hastanın düzenli diş fırçalaması tabloyu hızla düzeltir.
Gingivitis tablosu tedavi edilmezse diş eti kenarlarındaki iltihap daha da yaygınlaşır ve cepler oluşmaya başlar. Bu cepler gittikçe daha da zor temizlenen bölgeler haline gelirler. İltihabi dokular bir müddet sonra dişleri çevreleyen kemiğe de yayılırlar ve diş eti ve kemik çekilmesine sebep olurlar. Buna periodontitis denir. Bu safhada şiddetli diş ağrıları ve kanamalar, dişlerde sallanmalar ve ağız kokusu görülür. Ağızda iltihabi bir tat hissedilir.
Bu safhada tedavi, daha derin diş eti temizliği ve diş eti cerrahileri şeklinde olur. Diş eti ceplerinde oluşan iltihaplar, küretaj ve flep yöntemleri ile tedavi edilir. Küretaj, anestezi altında yapılan ve iltihaplı dokuların uzaklaştırılması şeklinde uygulanan bir yöntemdir. Flep ise ulaşılması daha zor bölgelerde yapılan tedavi şeklidir. Bu durumda diş eti, bir zarf şeklinde açılır ve iltihaplı bölgelerde temizlik sonrasında diş etleri tekrar eski yerlerine dikilir. Bu tedavilerden sonra birkaç gün süren rahatsızlıklar ve ağrılar görülebilir.
Diş eti hastalıklarının oluşmasındaki en önemli etken uygun olmayan ağız bakımıdır. Ağız bakımının düzeltilmesi ile çoğu zaman iyileşme sağlanır. Bir başka önemli etken kalıtımsal sebeplerdir. Bazı diş eti hastalıkları erken yaşta başlar ve oldukça hızlı ilerler. Bu durum kontrol altına alınmazsa 30-40 yaşlarında tüm dişlerin kaybı dahi görülebilir. Diş etinin en önemli düşmanlarından birisi de sigaradır. Sigarada bulunan zararlı maddeler ve sıcağın etkisi ile dişetlerinde ve dişlerde geri dönüşü olmayan zararlar görülür. Sigaranın büyük zararlarından birisi de, diş eti kanamasını gizleyerek, diş eti rahatsızlığının fark edilmesini güçleştirmesidir.
Altta diş eti rahatsızlıklarının ilerlemesini görmekteyiz. İlk resim gingivitis, diğer resimler ise periodontitis ve alveol kemiği kaybını göstermektedir. Gereken tedavi yapılmazsa diş kayıpları görülür.
Diş Eti Hastalıklarını Kolaylaştıran Etkenlerden Bazıları da Şunlardır:
1. Diş Etinin Büyümesine Neden Olan İlaçlar: Epilepsi hastalığında kullanılan bazı ilaçlar diş etlerinde büyümeye ve yiyecek birikiminin kolaylaşmasında sebep olur.
2. Hamilelik: Bu devredeki hormonal değişiklikler ve fırçalama zorlukları genellikle diş eti rahatsızlıkları ve diş kaybı olarak geri döner.
3. Ergenlik: Ergenlik döneminde de hamilelik gibi geçici hormonal değişiklikler ve fırçalama alışkanlığının oturmaması gibi sorunlar sebebiyle diş eti rahatsızlıkları açısından kötü bir dönemdir. Bazı çocuklarda geniz eti ve bademcik sorunları da hem diş eti hastalıklarına hem de ortodontik sorunlara sebep olabilirler.
4. Ortodontik Sorunlar: Diş çapraşıklıkları, çene kemiğinde form bozukluklarına, diş eti katlantılarının oluşmasına ve fırçalama zorluğuna sebep olur. Ortodontik tedavi ile çene kavisleri düzeltilirse diş eti sorunları da oldukça azalır.
5. Travmalar: Dişlerde baskı oluşturan alışkanlıklar ve yanlış fırçalama sonucunda diş eti çekilmeleri görülebilir. Bu çekilmeleri engellemek için yumuşak diş fırçaları kullanmak ve uygun teknikle fırçalamak gerekmektedir.
Diş eti hastalıklarının ortaya çıkmasının en önemli etkenleri kalıtım ve ağız bakımının eksikliğidir. Uygun bir ağız bakımının sağlanması için günde en az 2 defa fırçalama ve diş ipi kullanımı gereklidir. Bu hastalıkta sıklıkla dişlerin aralarındaki diş etinde çekilme görülür. Bu bölgelerde yiyecek birikimi de görülür. Ara yüzlerin temizliği için ara yüz fırçaları da kullanılmalıdır. Diş eti hastalıklarının takibi ömür boyu sürmeli ve en az 6 ayda bir diş hekimi kontrolü yapılmalıdır.